CHP'nin "İstikrar Döngüsü" Planı

14.09.2022

CHP Sözcüsü Öztrak, işbaşına geldiklerinde uygulayacakları stratejilerin enflasyonu ve cari açığı nasıl düşüreceğini anlattı.

Buna göre CHP iktidarında hukuk devleti ve parlamenter sistemin inşası için atılacak adımlar, sürdürülebilir makroekonomik politikalar ve bir dış çapa olarak AB ile tam üyelik müzakerelerinin canlandırılması sistemin çalışması için ilk şoku verecek. Yaratılacak güven ortamında belirsizlikler azalacak ve Türkiye’nin risk primi düşürülecek. Böylece, kaliteli dış finansman girişi, kur baskısının hafiflemesi, dolarizasyon ve enflasyonda düşüşü ifade eden “istikrar döngüsü” çalışmaya başlayacak. Alınacak diğer tedbirlerle Türkiye’nin sürdürülebilir, nitelikli, kapsayıcı ve insan odaklı bir büyüme patikasına girmesi sağlanacak. 

CHP Ekonomi Masası’nın Kocaeli’de iş dünyasıyla bir araya geldiği toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Ekonomi Masası Başkanı Faik Öztrak, CHP’nin Yeni Kalkınma Stratejisi’ni anlattı.

Türkiye İçin Yeni Bir Hikaye, Yeni Bir Kalkınma Stratejisi

Ekonomik kriz ve tek kişilik rejimin hayat geçmesiyle ortaya çıkan devlette yönetim krizinin ülkeyi büyük bir buhrana sürüklediğini ifade eden Öztrak, hükümetin kerameti kendinden menkul “faiz sebep, enflasyon netice” safsatasıyla Türk Lirası’nı pul ettiğini söyledi. Saray yönetiminin son yayımladığı Orta Vadeli Programda, 2023 hedeflerinin yarısına bile ulaşamayacağını açıkça kabul ettiğine ve güveni yitirdiğine dikkat çeken Öztrak’ın sunumunda yer alan bilgilere göre işgücü ödemelerinin milli gelir içindeki payı son iki yılda 10 puana yakın azaldı. Enflasyon hızla artarken bir yandan da Hükümetin iddiasının aksine cari açık atağa kalktı. Büyüme modeli tıkandı. 

TÜRKİYE’NİN ENFLASYONU OECD’Yİ KATLIYOR

Öztrak’ın sunumuna göre Hükümetin enflasyonun sebebi olarak yurt dışındaki gelişmeleri göstermesi de gerçeği yansıtmıyor. Öztrak’ın verdiği bilgilere göre Türkiye’de enflasyon, üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri ortalamasının 8 katına ulaşıyor. Türkiye’deki gıda enflasyonu OECD ortalamasının 6 katını bulurken, enerji enflasyonu ise OECD ortalamasının 4 katını aşıyor.

BORÇ ÇOK, KASA AÇIK VERİYOR

Öztrak’ın sunumunda dikkat çeken bir diğer veri ise Türkiye’nin dış borçları ve cari açığıyla ilgili. Buna göre Türkiye’nin önümüzdeki bir yıl içinde vadesi dolacak dış borcu 182,5 milyar dolar. Buna, bu yıl 55 milyar doları bulması beklenen cari açık da eklenince ortaya büyük bir finansman ihtiyacı çıkıyor. Buna karşın Merkez Bankası’nın kasası hali hazırda 52 milyar dolar açık veriyor. Öztrak’ın sunumunda artan dış kırılganlıkların kötü yönetimin bir sonucu olduğu vurgulanıyor.

YENİ KURALLAR, YENİ KURUMLAR, YENİ KADROLAR

Saray yönetiminin ekonomide sebep olduğu tüm sorunlara rağmen, Türkiye’nin çok önemli bir coğrafi konum ve genç nüfus avantajına sahip olduğunun altını çizen Öztrak, sunumunda dünyadaki gelişmeleri doğru okuyup, fırsatları değerlendirebilen bir yönetimle Türkiye’nin rahatlıkla Avrupa’nın ve bölgesinin en büyük tedarik üssü olabileceğini vurguladı. Bunun ancak “Yeni Kurallar, Yeni Kurumlar ve Yeni Kadrolarla” mümkün olduğunu söyleyen Öztrak, CHP’nin dört ayaklı Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi’nin ana başlıklarını anlattı.

CHP’NİN DÖRT AYAKLI STRATEJİSİ

Buna göre CHP’nin stratejisinin ilk ayağında, herkesin adalete erişimini sağlamak, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak yer alıyor. Cumhurbaşkanının tarafsız olacağı Yeni ve Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçiş, kuvvetler ayrılığının güçlendirilmesi, ekonomideki gerçek durumu ortaya koymak için çalışacak Durum ve Hasar Tespit Komisyonu’nun kurulması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sağlanması ve diğer önlemler, bu ayağın önemli adımları olarak sayılıyor.

Stratejinin ikinci ayağında ekonomiyi sıcak parayla şişiren değil üreterek zenginleştiren bir büyüme stratejisinin hayata geçirilmesi var. Strateji ve Planlama Teşkilatı’nın kurularak ekonominin etkili stratejiler ve planlama çerçevesinde şekillenmesi, atılacak adımlarda istişareyi sağlamak üzere Ekonomik ve Sosyal Konsey’in çok daha etkin şekilde hayata döndürülmesi, kamu ve özel arasında yeni ve etkili bir iletişimin sağlanması, eğitim sisteminin ülkenin ve çağın ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmesi bu ayağın en önemli adımlarını oluşturuyor.

CHP’nin stratejisinin üçüncü ayağında, yaratılan refahın hakça paylaşılması yer alıyor. Yaratılan refahın toplumda hakça paylaşılmamasının, refahın tek elde toplanmasının aynı misket oyununda olduğu gibi oyunun bitmesine sebep olacağını kaydeden Öztrak, hiç kimseyi arkada bırakmayan bir ekonomik kalkınma için Aile Destekleri Sigortası’nın hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Stratejinin dördüncü ve son ayağını, çevresel sürdürülebilirlik ile maliye ve para politikasında sürdürülebilirlik önlemlerinin oluşturduğunu ifade eden Öztrak, büyümenin bütçe açığını büyütmemesi ve kamu borcunu artırmaması gerektiğini belirtti.

SÜRDÜRÜLEBİLİR, NİTELİKLİ, KAPSAYICI VE İNSAN ODAKLI BİR KALKINMA

CHP’nin dört ayaklı stratejisinin zamanlamasının da son derece önemli olduğunu ifade eden Öztrak, seçimi kazanmalarının Türkiye ekonomisine güveni artıracak önemli bir başlangıç olacağını söyledi. Öztrak, hukuk devleti ve parlamenter sistemin inşasına yönelik adımlarla paralel olarak para ve maliye politikası ile makro ihtiyati alanda sürdürülebilir politikaların izlenmesi ve AB ile tam üyelik müzakerelerinin canlandırılmasıyla, ekonomide güvenin ilk adımlarının atılacağını belirtti. Öztrak’ın sunumuna göre güvenin tesis edilmesiyle, belirsizliklerin azalması sağlanacak, Türkiye’nin risk primi azalacak. “İstikrar döngüsü” olarak adlandırılan kaliteli dış finansman girişi, kur baskısının hafiflemesi, enflasyonda ve dolarizasyonda gerileme döngüsü işlemeye başlayacak. Sürecin son adımı ise “kaliteli yatırım ve büyüme ortamına dönüş” olacak. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüme uygun kapasite artırıcı yatırımlarla verimlilikte artış sağlanacak. İstihdamda ve ücretlerde artarken gelir dağılımında da adalet sağlanacak. Türkiye ekonomisi sürdürülebilir, nitelikli, kapsayıcı ve insan odaklı bir kalkınma eksenine oturtulacak.