CHP Ekonomi Masası Sivas'ta...

01.09.2022

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masası’nın Sivas programında, iktidarın 2023 hedeflerini tutturamadığını anlatarak, “Sonra dün çıkıyor konuşuyorlar, 2023 hedeflerini de tutturacağız, 2053 vizyonumuz. Sen taahhüdünü, dünü yerine getirememiş bir müteahhitsin. Gidip evinde oturman lazım. Sen hala 2053 vizyonu. Ne 2053 vizyonu, ne 2053 hedefi, hiçbiri tutmamış” diye konuştu. Öztrak, son gelen elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin de “Peki bu fiyatları niye bu kadar artırdınız, aynı dönemde bakıyorum dolar kuruna sadece yüzde 37. Türkiye’de bir sorun var. Yöntemleri yanlış, gerekli rezervleri yok. Hata yaptılar zamanında anlaşmaları bağlamadılar. Bu gazla ilgili ve bugün Türkiye’de fiyatlar OECD’nin üç katı artıyor” dedi.


CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masası’nın Sivas programında, iktidarın 2023 hedeflerini tutturamadığını anlatarak, “Sonra dün çıkıyor konuşuyorlar, 2023 hedeflerini de tutturacağız, 2053 vizyonumuz. Sen taahhüdünü, dünü yerine getirememiş bir müteahhitsin. Gidip evinde oturman lazım. Sen hala 2053 vizyonu. Ne 2053 vizyonu, ne 2053 hedefi, hiçbiri tutmamış” diye konuştu. Öztrak, son gelen elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin de “Peki bu fiyatları niye bu kadar artırdınız, aynı dönemde bakıyorum dolar kuruna sadece yüzde 37. Türkiye’de bir sorun var. Yöntemleri yanlış, gerekli rezervleri yok. Hata yaptılar zamanında anlaşmaları bağlamadılar. Bu gazla ilgili ve bugün Türkiye’de fiyatlar OECD’nin üç katı artıyor” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti Sivas’a iş insanları, esnaf, çiftçi, işçi ve yurttaşların sorunlarını dinlemek için geldi. CHP heyetinde Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, CHP milletvekilleri Abdüllatif Şener, Akif Hamzaçebi, Çetin Osman Budak, Orhan Sarıbal, Bedri Serter, İlhami Özcan Aygün, Mehmet Güzelmansur, Özkan Yalım, Özgür Karabat, İlhan Kesici de yer aldı. CHP heyeti ilk olarak iş insanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile otelde kahvaltılı toplantı yaptı. 

Programın açılış konuşmasını CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu yaptı. Karasu şunları söyledi:

“Üç gün sonra 4 Eylül’ü kutlayacağız, 103’üncü yıl dönümü. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarına ev sahipliği yapmış önemli bir şehirdeyiz. Sivas, yatırım almadığı için göç veriyor. Öyle bir noktadayız ki İstanbul’da en fazla nüfusa sahip olmakla övünüyoruz. Bu aslında Sivas ekonomisini içinde olduğu durumu gösteriyor. Özellikle 22’nci il olarak cazibe merkezi olarak gösterilen Nuri Demirağ cazibe bölgemiz var. 21 sanayi bölgemiz olmasına rağmen sadece bir tanesi gecikmeli olarak cazibe merkezi gösterildi. 15 yıldır beklediğimiz hızlı trenimiz var. 2014-2019’da bitecekti. Bitmedi. 2023 yılında onun da kurdelesini kesmek bize nasip olacak.”

CHP Sözcüsü Öztrak da sunumunda şunları belirtti:

“Türkiye’de aynı anda iki krizi birlikte yaşadığımız görüyoruz. Birincisi Türkiye’nin 2007 yılından sonra izlediği ekonomi modeli tıkanmış görüyor. Türkiye 2007 yılında itibaren dünyada kendine benzeyen ekonomilerden ayrışıyor. Bugün ekonomi modelinin tıkanması karşımıza ekonomik kriz olarak çıkıyor. Ekonomik krizin göstergeleri de bozulan dış denge, yetersiz döviz rezervleri, yüksek enflasyon ve niteliksiz büyüme. İkinci önemli sorunumuz tek adam rejimi ve bunun devlette yol açtığı yönetim krizi. Bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz sistem devletin kurumlarında ciddi bir aşınmaya yol açtı. Artık kural kalmadı, kral var. Bir gecede her şey değişebiliyor. Kurumsal kapasite, devletin köklü kurumları hızla aşınmış durumda. Yine Türkiye ile ilgili ‘Güvenilmez ortak’ algısı güçleniyor.

“KRAL DEĞİL KURAL ÖNEMLİ”

Halbuki milletlerin nasıl zenginleştiğine baktığımız zaman bunu kral yerine kural olmasına bağlıyoruz. Burada kurumsal kalite endeksi ve bileşenleri dediğimiz bir endeks çıkardık. Çeşitli bileşenleri var. Her bir bileşende en iyi olan ülkeyi tespit ettik. Bu tarafa baktığınız zaman. Bunların etrafından bir çizgi geçirdik ve sonra buna bizim de üyesi olduğumuz Kalkınma İçin Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki kriterleri koyduk. En sona da bu kırmızı gördüğünüz Türkiye’yi koyduk. Gördüğünüz gibi bizimle en gelişmişler ve OECD dediğimiz ülkeler arasında ciddi farklar var. Şunu sorabilirsiniz, bunun büyüme ile, kişi başına gelirle, zenginleşme ile ne alakası var diyebilirsiniz. Onu da sol tarafa baktığınızda göreceksiniz. Kurumsal kalite ile kişi başına gelir düzeyi arasındaki ilişkiye baktığınız zaman da kurumsal kalite ne kadar iyiyse kişi başına gelir de o kadar yüksek oluyor. Neden kral değil kural önemli, neden kural değil kural olmalı. Bunu en güzel örneği organize sanayi bölgeleri ile ilgili anlatılan şey.

Şimdi Sivas merkezde üç tane, iki tane de Şarkışla ve Gemerek’te organize sanayi bölgesi var. Devlet demiş ki ‘Ben Demirağ Organize Sanayi Bölgesine cazibe merkezi statüsü veriyorum’. Soruyorlar ‘Niye veriyorsun’. ‘E öyle çıktı ağızdan’. Kimin ağzından, Cumhurbaşkanının ağzından. Böyle söz verildi. Böyle söz verildi olmaz. Böyle bir ucube olabilir mi? Siz fabrikaları organize sanayi bölgesinden organize sanayi bölgesine gezdirip, kaynakları heba mı edeceksiniz? Açık söylüyorum, iş başına gelir gelmez yapacağımız ilk işlerden birisi Sivas’ı özel cazibe merkezi statüsüne kavuşturmak olacaktır. Böyle bir ucube olmaz.

Türkiye’de bugün büyümeden söz ediliyor. 7 büyüdük, Avrupa’ya göre şöyle iyi, böyle iyiyiz. Şimdi Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılası 2011 yılının ikinci çeyreğinde de 827 milyar dolarmış, şimdi de 827 milyar dolar. Bunun etrafında dalgalanıp duruyoruz. Büyüyoruz, büyüyoruz deniyor ya olan bu. Doğruları yapabiliyor olsaydık, bugün rahat rahat 1,5- 2 trilyon dolarlık gayri safi yurt içi hasılaya ulaşabilirdik. Ama maalesef ekonomiyi doğru düzgün yönetemedik. Son dönemdeki gayri safi yurt içi hasıladaki rakamların da çok ciddi istatistiki sorunlar içerdiği kanaatindeyim.


“GÜYA UCUZ MARKET”

Büyüme kalitesiz. Şimdi, birkaç kişiyi zengin eden ama ülkenin neredeyse yüzde 90’ından fazlasını fakir eden bir büyüme ile karşı karşıyayız. Faik Bey bunu nereden çıkarıyorsun dediğiniz zaman, hükümetin kendi açıkladığı rakamlar var. Bakın işgücüne yapılan ödemelerin milli gelir içindeki payı. Yani bu muhtemelen rekor seviyede düşük. Yüzde 21,4. Yüzde 30’lardan yüzde 21’lere inmiş kısa sürede. Bu ülkede büyümenin insanları zenginleştirmediğini söylüyor. Bu büyüme değil aslında şişme. Bakın TÜFE 12 aylık yüzde 20’lerdeymiş geçen senenin 11’inci ayında, şimdi olmuş yüzde 80. O da TÜİK’in makyajlı rakamları ile. Bu fiyatları da başka hiçbir yerde bulamıyorsunuz. Bu üç harflilerden bir tanesinin yöneticisi dedi ki ‘Biz de enflasyon yüzde 110’. Güya ucuz market orası. TÜİK’te yüzde 80.

Büyümenin kalitesiz olduğunu gösteren başka neden de cari açıktaki olağanüstü artış. Cari açıkta artış ne demek? Borca batmak demek. Bu büyüme aynı zamanda ülkeyi borca batırdığı için sürdürülebilir de değil.


“3 HAZİNE VE MALİYE BAKANI, 4 MERKEZ BANKASI BAŞKANI, 5 TÜİK BAŞKANINI O KOLTUKTA GÖRDÜK”

Baktığımız zaman nedir problemimiz diye, kurumsal altyapının tamamen çöktüğünü, ekonominin de adeta şarampole yuvarlandığını görüyoruz.2018 Temmuz ayından bu yana, bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtikten sonra Merkez Bankası’nın döviz kasası boşaldı. 128 milyar dolar buharlaştı. Üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, beş TÜİK Başkanını o koltukta gördük. Peki ne oldu? Dünyada sıcak para azaldı, milleti borca batırıp sahte cenneti yaşatma dönemi 2007’den bu yana sürekli kapanıyordu. Ama buna rağmen bu oyunu sürdürme sevdası hükümette vardı, bu oyunu sürdürebilmek için de kerameti kendinden menkul bir safsata ortaya atıldı. Faiz sebep enflasyon netice. Bunun sonucunda paramız pul oldu. Devlet iş aleminin kullandığı dövize tamamen hükmetmeye başladı. ‘Sen şu kadarını bana vereceksin, sen döviz ile ödeme yapamayacaksın. Fatura döviz ile kesilecek ama sen döviz ile ödemeyeceksin’ gibi her gün değişen bir takım kurallar. Sonuçta iş insanları diyorlar ki ‘İstihdam sorununu da bu çözdü, çünkü eskisinden iki, üç katı fazla mali müşavir tutmak zorunda kaldık’. Bu düzenlemelere uyabilmek için bir gece yarısı yapılan. Çünkü her şey tek adamın ağzından çıkan sözlere bağlı. Yarın sabah bunu yapalım diyor, onu yapıyorlar. İstişare yok, konuşma yok, danışma yok.


“2023 HEDEFLERİ TUTMADI”

Ekonomik belirsizlik arttı ve güven kayboldu. Hiçbir zaman en yüksek kur beklentisi ile en düşük kur beklentisi arasındaki fark bu kadar açılmamıştı. Yani en üst tahmin 25, en altta tahmin eden 17-18. Bu tahminleri büyük şirketlerdeki yöneticiler yapıyor. Eğer büyük şirketlerdeki yöneticilerin kafaları bu kadar karışıksa milletin kafası ne halde siz tahmin edin. Reel kesim güven endeksi düşmeye devam ediyor, en düşük seviyelerinde. Şimdi belki yavaş yavaş düzelttirmeye başlarlar, çünkü TÜİK’in başına istedik kadroları getirdiler. Bütün bu beceriksizliklerin sonunda aslında ulaşılabilecekmiş gibi olan 2023 hedefleri hayal oldu. 2023’te milli gelir 2 trilyon dolar yapacağız demişlerdi. Nerede dediler, önce AK Parti’nin 2011 seçim beyannamesine yazdılar, yetmedi sonra 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı’nda da Meclis’te oylattılar. Meclis’ten geçirdiler, resmi hedef haline getirdiler. Neymiş resmi hedef, 2023’te 2 trilyon dolar. En son yayınladıkları Orta Vadeli Programda, 2023’te diyorlar, milli gelir 925 milyar dolar olacak. Yarısı bile değil.     

Kişi başına gelir, 25 bin dolar yapacağız diye millete taahhüt ettiler, söz verdiler. 10 bin 703 dolar oldu. Ancak bu kadar olacak diyor. İhracat 500 milyar dolar olacak dediler, 242 milyar dolar. Bakıyorsunuz, tarihi ihracat rakamları filan diye her yerde var. Hedeflerinin yarısına dahi ulaşamamış vaziyetteler. Bir yerde hedefin iki katı var. İşsizlik yüzde 5 dediler, Orta Vadeli Programda 2023’te işsizlik yüzde 11,4 olacak dediler.


“NE 2053 VİZYONU, GİDİP EVİNDE OTURMAN LAZIM”

Sonra dün çıkıyor konuşuyorlar, 2023 hedeflerini de tutturacağız, 2053 vizyonumuz. Sen taahhüdünü dünü yerine getirememiş bir müteahhitsin. Gidip evinde oturman lazım. Sen hala 2053 vizyonu. Ne 2053 vizyonu, ne 2053 hedefi, hiçbiri tutmamış. Sonra enflasyon dışarıdan geliyor, bizim yönetimimizin sonucunda değil diyorlar. Rusya, Ukrayna’yı işgal etti. Ukrayna işgal altında. Türkiye bunların komşusu. Rusya’da enflasyon yüzde 15, Ukrayna’da yüzde 22, Türkiye’de 80. Ne dışarıdan geliyor, bal gibi içeriden geliyor. OECD ekonomilerinde 12 aylık enflasyon. Türkiye’de yüzde 80, OECD ortalaması yüzde 10. Gıda enflasyonu Türkiye’de yüzde 95, OECD’de yüzde 13,3. Enerji enflasyonu Türkiye’de yüzde 143, OECD’de yüzde 41. Bu yüzde 143’ün içinde dün akşam hepimiz gözümüzü kapamış uyurken yapılan zamlar yok.


ELEKTRİK VE DOĞALGAZ ZAMMI

Şimdi bakın sene başından bu yana elektrik fiyatlarına konutta yüzde 95 ile 200 arasında zam yapmışlar. Bunun büyük kısmı da nisan ayından sonra. Kışın elektrik faturalarının nerelere gideceğini hep beraber bir düşünelim. Ticarethanelerde yüzde 92. Esnafın haline bir bakın. Sanayide, sanayicinin durumu iyi ya yüklensinler sanayiciye yüzde 322. Doğalgaz fiyatları konutta yüzde 164, ticarethanelerde yüzde 224. Sanayide yüzde 273. Peki bu fiyatları niye bu kadar artırdınız, aynı dönemde bakıyorum dolar kuruna sadece yüzde 37. Türkiye’de bir sorun var. Yöntemleri yanlış, gerekli rezervleri yok. Hata yaptılar zamanında anlaşmaları bağlamadılar. Bu gazla ilgili ve bugün Türkiye’de fiyatlar OECD’nin üç katı artıyor.

Cari işlemler dengesi bu yıl için hedefledikleri 18 milyar 600 milyon dolardı. Daha ilk altı ayda gerçekleşen 32 milyar 400 milyon dolar oldu. Aldı başını gidiyor. Bu borçlanma demek. Vadesi bir yıl içinde dolacak borcumuz 182 milyar dolar. 32’nin 50’lilere geleceğini düşünün 180’i üstüne koyun. 230 milyar dolar dünyadan para bulmak zorundayız. Bu arada Merkez Bankası’nın rezervleri de eksi 53 milyar dolar, swapları çıkardığınız zaman.


“FAİZ LOBİLERİNE ÖDEMİŞİZ”

Bu kötü yönetim sonucunda da milletimiz bütçeden hak ettiği desteği alamıyor. Faiz lobilerine 151 milyar dolar ödemişiz, ocak- temmuz döneminde. Bir de yeni icat ettiğimiz faizin kendisi olan Kur Korumalı Mevduatımız için Hazine’den ödediğimiz 60 milyar dolar. Milletin cebinden bir kuruş çıkmayacak dedik, ilk yedi ayda 61 milyar Türk lirası para ödedik. 151 milyar lira faize ödedik. Çiftçiye ne ödedik? 24 milyar ödedik, ilk yedi ayda. Esnafa Halk Bankası üzerinden 5 milyar ödedik. Bir de bütçeden doğrudan verdiğimiz destek var. O da 1 milyar Türk lirasının altında. Sonuç itibariyle iktidarın tercihini gösterir. İktidarın tercihleri arasında çiftçi, esnaf yok. Kim var? Faiz lobileri var. Onun için de en son gelen büyüme rakamlarında diğer sektörler yüzde 1 büyürken, sanayi yüzde 1 büyürken bankacılık sektörü yüzde 3,5 büyüdü.

Türkiye kendisine benzeyen G20 ekonomileri içinde doğrudan destek vermede sondan üçüncü, kredi ve borç vermede birinci. Esnafımızı da pandemide sıkıntıda olan geniş halk kitlelerini de borca batırmışız. Yaptığımız iş o olmuş. Yetmez, bu borçlara baktığımız zaman ilginç bir şey oldu. Türkiye’de borcun faizi ana parasını geçti. Sizler iş aleminden geliyorsunuz, ne demek olduğunu gayet iyi bilirsiniz.”

Öztrak, Türkiye ekonomisindeki bu tabloyu anlattıktan sonra iktidara geldiklerinde CHP olarak yapacaklarını da yineledi.


CHP Ekonomi Masası heyetinin ziyaret ettiği MÜSİAD Sivas Şubesi Başkanı Salim Eminoğlu, teşviklerin eski yatırımcıya verilmemesinden şikayet ederek, “Eski yatırımcılar, Sivas’ın geçmişte sıkıntısını çekmiş, o dönemde organize sanayiye hiç gidilmezken oraya yatırım yapmışlar. Bugün onların faydalanamaması ve yeni yatırımcıların faydalanması biraz bizleri memnun etmedi. Biz isteriz ki bu memlekette, tabii tamamını kapsasın” dedi.


CHP Ekonomi Masası heyetinin ziyaret ettiği MÜSİAD Sivas Şubesi Başkanı Salim Eminoğlu, teşviklerin eski yatırımcıya verilmemesinden şikayet ederek, “Eski yatırımcılar, Sivas’ın geçmişte sıkıntısını çekmiş, o dönemde organize sanayiye hiç gidilmezken oraya yatırım yapmışlar. Bugün onların faydalanamaması ve yeni yatırımcıların faydalanması biraz bizleri memnun etmedi. Biz isteriz ki bu memlekette, tabii tamamını kapsasın” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki Ekonomi Masası, bugün yurttaşların sorunlarını dinlemek için geldiği Sivas’ta MÜSİAD Sivas Şubesi’ni ziyaret etti. CHP heyetini MÜSİAD Sivas Şubesi Başkanı Salim Eminoğlu karşıladı. Öztrak, 60 bin kilometre yol yapıp 41 ile giderek oradaki ekonomik sorunları gözlemlediklerini dile getirdi. Öztrak, Sivas’ın ekonomik açıdan büyük potansiyeli olduğunu kaydederek, ulaştırma ve teşvik sorunun çözülmesi halinde Sivas’ın bu potansiyelinin ortaya çıkacağını ifade etti.

Salim Eminoğlu ise Sivas’ın sıkıntısını çekmiş eski yatırımcıların teşviklerden faydalanamadığını söyleyerek, “Yani eski yatırımcılar, Sivas’ın geçmişte sıkıntısını çekmiş, o dönemde organize sanayiye hiç gidilmezken oraya yatırım yapmışlar. Bugün onların faydalanamaması ve yeni yatırımcıların faydalanması biraz bizleri memnun etmedi. Biz isteriz ki bu memlekette, tabii tamamını kapsasın. Bütün esnaf arkadaşlarımız cazibe merkezlerinden faydalansın” diye konuştu.

Eminoğlu, Sivas’ın Cumhuriyet şehri olduğunu ancak hak ettiği yerde olmadığını belirterek, “O dönemlerde Sivas’ın ilçesi konumunda olan şehirlere bakıyorsun, Sivas’ı çok ileride geçmişler. Biz, yerimizde saymışız. Hep göç vermişiz, göç alamamışız. Bizler de tabii oradaki bütün iş dünyası olan arkadaşlarımız hep Sivas’a yatırım yapmış. Sivas gelişmeyince, küçük yerde küçük işler oluyor. Bizi üzüyor” dedi.

CHP heyeti, daha sonra Organize Sanayi Bölgesi Sanayiciler Derneği’ni ziyaret etti. Heyeti burada Dernek Başkanı İsmail Timuçin karşıladı. Timuçin, CHP heyetine Sivas’taki sanayi üretimini anlattı. CHP heyeti, sanayi bölgesinde gözlük camı üreten bir fabrikayı gezdi. Fabrika sahibi, CHP heyetine üretimleri hakkında bilgi verdi.


Sivas’ta CHP heyetine ekonomik durumunu anlatan bir yurttaş, “Akşam yatıyorsun, sabah kalkıyorsun zam. Bu fakir aile nasıl geçinecek? Nasıl edecek? Bugün gene geldi, yüzde 30-20 zam” dedi. Genç bir esnaf ise “Geçen sene bile pahalılıktan şikayet ederken ben gene çok iyi hayat yaşıyormuşum” diyerek, gelecekten umutsuz olduğunu söyledi. AKP’ye oy verdiğini söyleyen bir yurttaş da “Ben geçmişte AK Parti’ye de oyumu verdim ama yanlış arkadaş. Patatesin kilosu 14 lira, soğan 13 lira. Tarım şeyi açtı. Gidiyorsun oraya. Yağ yok, yumurta yok, çay yok. Ben ne yapacağım orada. Bunu böyle dedim mi? ‘Ya düzelecek, düzelecek’. Ne düzelecek kardeşim” diye tepki gösterdi.


CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti, bugün Sivas’ta esnafın ve yurttaşların sorunlarını dinledi. Bir kahvehanedeki yurttaş, işsizlik nedeniyle kahvede oturduklarını söyleyerek, “Yok abicim. İşimiz olsa niye oyun oynayalım?” dedi. Sivas’ın su ve hastane problemi olduğunu dile getiren yurttaş, “İçtiğin sularımız zehir. Millet kanser. Hastanelere git de bak. Doktora gidiyorsun, adam seni azarlıyor. Böyle bir şey var mı? Hasta olmasam hastanede ne işim var? Biz gittik artık. Gelecek nesile. Ben de hâlâ hastayım. Karnım ağrıyor, midem ağrıyor. Yazıyor bir ilaç. La kardeş sarımsak yiyorum, soğan yiyorum ondan faydalı” diye hastanede yeterli teşhisin konulmamasından şikayet etti.


“Çatalla çorba içiriyorlar bize” diyen yurttaş hastane koşullarından da dert yandı. Yüzde 80 engelli olduğunu dile getiren başka bir yurttaş da kalp-damar hastası olduğunu ve ameliyat sırası alamadığını kaydederek, şunları söyledi:


“ULTRASONA DÖRT AY GÜN VERDİLER”


“Kalp damara muayeneye gittim. Ultrasona dört ay gün verdiler. Benim yaşayacak zamanım mı var? Bu randevu işi nasıl olacak? Bu muayene işleri nasıl olacak? Herkes sıra almaya çalışıyor. Yaşayamıyor. Dört ay sonra beni ultrasona sokacaklar, ben de. Benim eşim damar tıkanıklığından öldü, ben de damar tıkanıklığından ölürüm.”


“AKŞAM YATIYORSUN, SABAH KALKIYORSUN ZAM”


“Akşam yatıyorsun, sabah kalkıyorsun zam” diyen yurttaş, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu fakir aile nasıl geçinecek? Nasıl edecek? Bugün gene geldi, yüzde 30-20 zam. Bu devlette Suriyeli olmak lazım. Bu devlette vatandaş, Türk vatandaşı değil Suriyeli. Örneğin Doğru Yol Partisi Genel Başkanı (DP Genel Başkanı Gültekin Uysal) Afganistanlının birinin evinde oturuyor, şunu olacak, bunu olacak diyor, evden çıkartıyorlar. Neymiş? Kirayı yükseltmekmiş.”


CHP heyetine bir müzik mağazasında kısa bir müzik dinletisi de sunuldu.


CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün’e girdiği bir berber ve müşterisi ekonominin durumunu anlattı. Berber, 100 lira tarifesi olmasına karşın durumu olmayanlardan 25 lira aldığını söyledi. Berber, “Ekonomi çok kötü” diyerek, marketlerdeki durumu aktardı. Müşterisi ise “Kilo bitti, tane ile alıyoruz. Uçuyoruz. Hala büyümüşüz, nasıl büyüdüysek” dedi. Berber ise “Yaş olarak büyüyoruz da başka bir şey yok” diye Türkiye ekonomisindeki büyümeden yurttaşların gereken payı almadığını ifade etti. Müşteri, “Uzatmaları oynuyoruz, hepimiz uzatmaları oynuyoruz. Üç tane dükkanı kapattık, ne ettik geldik. Bir saattir pazarlık yapıyoruz ki 25 liraya beni tıraş etsin” diye konuştu.


“DEVLETİN FİRMASI SİGORTA YAPMIYOR”


Sigorta firmasında çalışan yurttaş ise CHP heyetine, büyük firmaların herkese kasko ve sigorta yapmadığını anlatarak, şunları söyledi:


“Devletin de şu anda sigorta şirketleri var. Onlar bile şu anda zorunlu trafik sigortası kesmiyor. Kaskolarda da müthiş bir artış var. Ama en azından o zorunlu olmadığı için problem yaşanmıyor. Fiyat yüksek, zor şartlarda bazı sigorta şirketleri yapıyor. Ay sonuna kadar beklediler, fiyatı görmek için. Ona rağmen Türkiye Sigorta, devletin sigorta şirketi halen poliçe kesmiyor. Trafik sigortası kapalı şu anda.”


Öztrak da “Vatandaş yarın ceza yiyecek, sigorta şirketleri poliçe kesmeyecek. Yüzde 25 zammı beğenmedikleri için, öyle mi” dedi.


Bir fotoğrafçı esnaf ise durumunu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’a anlattı. Genç esnaf, “Kağıtlar, baskılar, özellikle de fotoğraf makinaları çok pahalı. Lensler çok pahalı. Bizim maliyetimiz geçen seneye yüzde 100 arttı” dedi. Genç esnaf, eskiden aldıkları makinaların kendi parasını bir sezon dolmadan çıkardığını ancak şimdi iki yıla bile maliyetinin çıkmadığını söyleyerek, “İki yıl boyunca makine kendi kendine çalışıyor, bana para getirmiyor. Kazandığım para onun taksitini ödüyormuşum gibi ona gidiyor” diye konuştu.


“GEÇEN SENE PAHALILIKTAN ŞİKAYET EDERKEN GENE ÇOK İYİ HAYAT YAŞIYORMUŞUM”


Genç esnaf, geleceğin iç açıcı görünmediğini söyleyerek, “Gelecekte olan planlar değil, geçmişe bakıyorum. Geçen sene bile pahalılıktan şikayet ederken ben gene çok iyi hayat yaşıyormuşum” dedi.


TAKSİCİLER DERT YANDI


CHP heyeti, bir taksi durağına uğradı. Taksiciler şunları anlattı:


“Akşama kadar üç tane iş olur mu abi? Mazot 25 lira olursa… Ne olacağını bilmiyorum, siz büyüksünüz. Biz cahil adamız. Yok biz memnun değiliz. Allah’ın doğrusunu söylemek lazım. Daha kötü. Araba 2016 model, Neyle değiştireceğiz. Karnımızı doyuramıyoruz ki. Depo 1500 liraya doluyor, 1500 lira yok ki cebimde, neyle doldurayım. (Cebindeki parayı göstererek) Aha sayın aha. Bir haftalık kasa. (Depo) Küflenmiştir, fareyi koysan zehirler.”


“AK PARTİ’YE OYUMU VERDİM AMA YANLIŞ ARKADAŞ”


AKP’ye geçmişte oy verdiğini dile getiren yaşlı bir yurttaş da CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu ile konuştu. Yurttaş, “Ben geçmişte AK Parti’ye de oyumu verdim ama yanlış arkadaş. Patatesin kilosu 14 lira, soğan 13 lira. Tarım şeyi (Kredi Kooperatif marketi) açtı. Gidiyorsun oraya. Yağ yok, yumurta yok, çay yok. Ben ne yapacağım orada. Bunu böyle dedim mi? ‘Ya düzelecek, düzelecek’. Ne düzelecek kardeşim” diye konuştu.


“HAT PAKETLERİ YÜZDE 100 ARTTI”


CHP heyeti bir telefon firmasına girdi. Çalışanlar telefon piyasasında yaşanan durumu şöyle anlattı:


“İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi: Bir sene önce günde kaç telefon satıyordunuz?


Çalışan: 10.


Hamzaçebi: Şimdi kaç?


Çalışan: 3-2. Ondan önceki sene 20-30.


Faik Öztrak: (Hattın) Kullanım fiyatları ne kadar?


Çalışan: 70-80 civarı. Artıyor. Geçen seneye göre yüzde 100.


Kadın çalışan: Geçen sene 39 liraya verdiğimiz paket, şu anda 75-80 lira.”