CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Elazığ’da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği yemekte, iktidarın yeni ekonomi modelini cari açık üzerinden eleştirdi. Öztrak, “Düşük kur ve faizle biz bu ekonomiyi yönetiriz. Ne olacak? Kur değersizleşecek. Cari açık kapanacak. Cari açık kapanınca rezervler artacak. Sonra kur yeniden değerlenmeye başlayacak denilen hikaye. Cari işlemler dengesi. İlk beş ayda. Yıllık olarak Türkiye bu yıl 18,6 milyar dolar cari işlemler açığı vermeyi hedeflemişti. İlk beş ayda 28,1 milyar dolar oldu. Bütün yıl için beklenen cari açık 40 milyar dolar. Cari açık düşmedi” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Elazığ’da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği yemekte, iktidarın yeni ekonomi modelini cari açık üzerinden eleştirdi. Öztrak, “Düşük kur ve faizle biz bu ekonomiyi yönetiriz. Ne olacak? Kur değersizleşecek. Cari açık kapanacak. Cari açık kapanınca rezervler artacak. Sonra kur yeniden değerlenmeye başlayacak denilen hikaye. Cari işlemler dengesi. İlk beş ayda. Yıllık olarak Türkiye bu yıl 18,6 milyar dolar cari işlemler açığı vermeyi hedeflemişti. İlk beş ayda 28,1 milyar dolar oldu. Bütün yıl için beklenen cari açık 40 milyar dolar. Cari açık düşmedi” dedi.

CHP Sözcüsü, Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti Elazığ’da otelde akşam yemeğinde sivil toplum kuruluşu, meslek ve esnaf odaları temsilcileriyle bir araya geldi. CHP heyetinde, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, İzmir Milletvekili Bedri Serter, Uşak Milletvekili Özkan Yalım ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da yer aldı.

CHP Elazığ Milletvekili Erol, Elazığ’da eskiden CHP’nin şansı olmadığı gibi bir algı yaratıldığını dile getirilerek, “Gönülden insanlara dokunduğunuz, onların sorunlarıyla iç içe yaşadığınız zaman ne sizin partinize ne de etnik kimliğinize göre değerlendirme yapmazlar” dedi. Erol, Elazığ’da CHP’nin yurttaşlara dokunduğunu ifade ederek, Elazığ depreminde yurttaşlar için yaptıklarını anlattı. Erol, “Devlet buraya inanılmaz kaynak aktardı. 25 bin konut yapıldı. Ama hak sahibi olan vatandaşlarımızı dinlemek yerine Ankara’da yapılan planlamalarla deprem konutlarımız yaşam değil barınma alanı olarak, yani Elazığ tabiriyle kümes gibi evler yapıldı. Kaynağın yanlış kullanılmasından kaynaklı Elazığ sorunlarıyla beraber bırakıldı” diye konuştu.

Erol, CHP’nin önümüzdeki dönemde iddialarının büyük olduğunu dile getirerek, “İddiamız karşıtlık ve gerilim üzerinden siyaset izlemek değil. İddiamız hizmet endeksli, hizmetle farklılık yaratarak Elazığ’a hizmeti getirmek” dedi. Erol, önümüzdeki dönem Elazığ Belediye Başkanının CHP’nden seçilmesini konuşabileceklerini ifade ederek, “Elazığ dışarıdan görenler Elazığ’ı sağın kalesi olarak bilirler. Halbuki Elazığ’a umut verdiğinizde bu seçimde yaşayacağız ve göreceğiz, Elazığ’da CHP hizmet endeksli siyaset anlayışı ile sayın Genel Başkanımız Elazığ’a gelerek, Elazığ’a kalkınmada pilot il ilan edildiğinde Elazığ’daki siyaset tablosu değişecek” dedi.

CHP’li Öztrak, 1,5 yılda 36 ili ziyaret ettiklerini, yurttaşlarla, iş dünyasının sorularını dinlediklerini ve sorunlara çözüm önerilerini aktardıklarını dile getirdi. Öztrak, burada Türkiye ekonomisine ilişkin yaptığı sunumda, ülke ekonomisinin “buhrana” nasıl düştüğünü anlattı. Öztrak, Türkiye’nin büyüme modelinin iflas ettiğini ve ekonomik krize neden olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de ülkenin kurumlarının tahrip olması sonucu yönetim krizi ortaya çıktığını ve son olarak da koronavirüs pandemisiyle ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle beraber de ülkede buhran oluştuğunu söyledi. Öztrak, şunları söyledi:

“Türkiye’de yeni bir model benimsendi. Buna da Türkiye modeli denildi. Türkiye modeli diyor ki: Düşük kur ve faizle biz bu ekonomiyi yönetiriz. Ne olacak? Kur değersizleşecek. Cari açık kapanacak. Cari açık kapanınca rezervler artacak. Sonra kur yeniden değerlenmeye başlayacak denilen hikaye. Cari işlemler dengesi. İlk beş ayda. Yıllık olarak Türkiye bu yıl 18,6 milyar dolar cari işlemler açığı vermeyi hedeflemişti. İlk beş ayda 28,1 milyar dolar oldu. Bütün yıl için beklenen cari açık 40 milyar dolar. Cari açık düşmedi. Diğer taraftan vadesi bir yıl içinde dolacak dış borçlarımıza bakalım. Vadesi bir yıl içinde dolacak dış borçlarımıza baktığımız zaman da gördüğümüz rakam yaklaşık 2022’nin beşinci ayından sonra bir yıl içinde 182 milyar dolar. Ama bunun büyük kısmı özel kesimin. Son olarak Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine baktığımız zaman 54 milyar dolar açık veriyor. Bu Türk ekonomisinin son derece kırılgan olduğunu ortaya koyuyor.

“FAİZ 138 MİLYAR LİRA OLMUŞ”

Bütçe ülkenin ekonomik tercihini gösterir. Ama bütçenin ilk altı ayındaki harcamalara baktığınızda rekor faiz harcamaları. ‘Biz faizi sevmeyiz, en büyük düşmanı biziz’. Bunları duyuyoruz. Ama baktığınızda 80 milyar lira faize ilave istenmiş. Faiz 138 milyar lira olmuş. Kur Kurumalı Mevduat için ödenen altı aylık faiz. Cebimizden bir kuruş para çıkmayacaktı. Hatırladınız mı? Kur Kurumalı Mevduat için. Şu anda bütçeden 37 milyar lira para çıktı. Çiftçiye destek ne kadar? 37 milyar kur korumalı mevduata verdik. Çiftçiye ne verdik? 21 milyar lira. Sosyal destekleri ne kadar verdik? 18 milyar lira. Dolayısıyla bütçe gerçekten çok sınırlı sayıda mevduat sahibi ve faiz lobilerine çalışan bir bütçe olarak ortaya çıkıyor.”

Öztrak, sunumunda CHP’nin Türkiye ekonomisinin düzelmesi için yapacaklarını da aktardı. Öztrak, dünyada arz zincirlerinin kısalacağını ve ticaretin aynı küresel değer ülkelere sahip ülkeler arasında gerçekleşeceğini söyleyerek, Türkiye’nin de cazibe merkezi hale geldiğinde orta gelir tuzağından çıkacağını kaydetti. 

EKONOMİYE İLİŞKİN ALTILI MASA ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Öztrak, altılı masanın Türkiye ekonomisini düzeltecek kadrolara sahip olduğunu vurgulayarak, şunları açıkladı:

“Altılı masa olarak, iki hazine müsteşarı, iki bakan, bir Merkez Bankası Başkanı ve bir de Ticaret Bakanlığı Müsteşarı eski birtakım tedbirleri açıkladık. Aslında bu tedbirler ülkeyi hızla düzlüğe çıkarabilecek olan tedbirler. Bunları hatırlatmak isterim. Birincisi Durum Ve Hasar Tespit Komitesi kuracağız, hemen ülkede nerede ne sıkıntı var tespit edeceğiz. Ardından Ekonomik ve Sosyal Konseyi yeniden çalışır hale getireceğiz. Onun ardından Stratejik ve Planlama Teşkilatı’nı kuracağız. Son olarak da Merkez Bankası’nın bağımsızlığını sağlayacağız. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı derken bir şey söyleniyor. ‘Efendim bürokrat seçilmişin üzerinde mi olacak?’. Böyle bir şey yok. Tek bir şey var yapacağın. Hükümet belirleyecek enflasyonu ve hangi noktaya gideceğine hükümet karar verecek. Sonra da Merkez Bankası’na diyecek ki ‘Bu noktaya gitmek için elindeki araçları kullan’. Bağımsızlık bu. Bütün bu tedbirlere baktığınız zaman aslında çözüm var. Türkiye’yi nasıl düzlüğe çıkarmak mümkün. Ama şu andaki mevcut yönetimin bu kapasitesi kalmamış durumda.”

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masası heyeti ile ziyaret ettiği Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerine “Elazığ’ı kalkınmada öncelikli pilot il ilan etmek için gerekli hazırlıklarınızı yapın” dediğini aktardı.

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masası heyeti ile ziyaret ettiği Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerine “Elazığ’ı kalkınmada öncelikli pilot il ilan etmek için gerekli hazırlıklarınızı yapın” dediğini aktardı.

CHP Tekirdağ Milletvekili, Parti Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti Elazığ programı kapsamında Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Aslihan Arslan’ı ziyaret etti. Ziyarette Öztrak ile birlikte CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ve CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da yer aldı.

Öztrak, devlette yönetim sıkıntısı, pandemi ve Elazığ depreminin ilin sorunlarını artırdığını ifade ederek, “Diğer taraftan Elazığ’ a baktığımızda büyük bir potansiyel var” dedi. Öztrak, Elazığ’ın tarım potansiyelinin yüksek olduğunu kaydederek, “Enerji meselesi mühim. Elazığ’ın kendi doğasından kaynaklanan büyük şansı var. Okuduğum kadarıyla güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli bakımından 81 il içinde Elazığ 18’inci durumda. Bunun da mutlaka hayata geçirilmesi lazım” diye konuştu.

Öztrak, en önemli sıkıntılardan birinin hayat pahalılığı olduğunu kaydederek, “Elazığ’da ne konuşuluyor diye baktığımızda, birileri diyor ki ‘Biz dünyanın en güzel çileğini üretiyoruz ama 25 liradan çilek yiyoruz’. Çarşı, pazar ile ilgili değerlendirmelere yerel gazetelerde baktım, her şey ateş pahası. Demek ki Elazığ pahalılıktan etkileniyor” diye vurguladı.

Öztrak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Elazığ Ticaret Lisesi’nden birincilikle mezun olduğunu söyleyerek, Kılıçdaroğlu’nun “Elazığ’ı kalkınmada öncelikli pilot il ilan etmek için gerekli hazırlıklarınızı yapın” dediğini aktardı.

Oda Başkanı Arslan, 559 kişinin katıldığı bir anket yaptıklarını söyleyerek, “Ekonomideki daralma tüm iş dünyasının canını yakmaya başlamışın sinyalini biz bu anketten aldık” dedi. Arslan bu anketin sonucuna ilişkin CHP heyetine sunum yaptı.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti, Elazığ’da otelde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. CHP heyetinde; CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Turan Aydoğan, İzmir Milletvekili Bedri Serter, Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ve eski CHP Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli yer aldı.

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol toplantının açılış konuşmasında, “Elazığ’ın sorunları var. Önemli olan karşıtlık üzerinden siyaset değil önemli olan sorunlarını çözmek” diyerek, Elazığ depreminden sonra yaşanan sorulara değindi.

Öztrak ise “Elazığ’da çok ciddi pahalılık var. Çilek buranın en önemli ürünü. Ama Elazığlı, çileği 25 liradan yiyor. Hayat pahalılığı burayı da vurmuş vaziyette. Kayısı üreticisi sıkıntıda. Yine don olmuş, yine kayısından istenen verim alınamamış” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ SEFALET ENDEKSİNDE ŞAMPİYON YAPAN İKTİDAR”

Öztrak, Türkiye’nin iki tane yakıcı sorununun işsizlik ve enflasyon olduğunu belirtti. Öztrak, “Sefalet endeksinin şampiyonu kim? Türkiye, maalesef. Türkiye’yi sefalet endeksinde şampiyon yapan kim? Mevcut hükümet. Dünyada bir sıkıntı var, evet. Ama neresinden bakarsanız, bakın; Türkiye’deki enflasyon dışarıdakinin neredeyse 8-9 katı” diye konuştu.

“ELAZIĞ’I HAK ETTİĞİ YERE GETİRECEĞİZ”

Öztrak, CHP’nin kalkınmada Elazığ’ı pilot il olarak belirlediğini kaydetti ve “Genel Başkanımız, buradaki potansiyelin gerektiği gibi değerlendirilmediği kanaatinde. Buradaki potansiyeli gerektiği gibi değerlendirmek için neler yapacağımızı sizlerden dinlemek için buraya geldik. İl başkanımız ve değerli vekilimiz, buranın stratejik konularını gayet güzel tespit etmişler. Onun üzerinden de ilerleyeceğiz. Elazığ’ı hak ettiği yere getireceğiz” değerlendirmesini yaptı.

Öztrak ayrıca, şunları söyledi:

“Bugün Türkiye için önemli bir gün. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yıl dönümü. Bu vesile ile CHP’nin rahmeti Genel Başkanı Bülent Ecevit’i, o dönemin Başbakanı; yine o dönemin Başbakan Yardımcısı, Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ı ve adını Beşparmak Dağları’na yazdıran mücahitlerin başı Sayın Rauf Denktaş’ı rahmetle, minnetle anıyorum. Bu harekat Kıbrıs’a, barış ve huzuru getirmiştir. Kim ne derse desin.”

“GÖTÜREMEYECEKLER, GÖTÜREMEYECEKLERİ İÇİN SANDIĞI GETİRECEKLER”

Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Öztrak, parti içinde ön seçim yapılıp yapılmayacağın ilişkin soruya “Hiç unutmayalım ki bu seçim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hakim olduğu ortamda yapılan yerel seçimlerden sonra ilk seçim. Ülkenin seçime nasıl gideceği de belli değil. Büyük ekonomik kriz yaşadıktan sonra ‘Biz bu işi yapamıyoruz’ deyip sandığı milletin önüne getirilmesi konusunda, işin o noktaya getirileceğiyle ilgili endişeler taşıyorum. Götüremeyecekler, götüremeyecekleri için de sandığı milletin önüne getirecekler. Tabii ki ben milletin vekilini milletin seçmesi taraftarıyım” diye yanıt verdi.

Öztrak, Elazığ’ın tarımının sorunlarına CHP iktidarında getirilecek çözüm ve sığınmacılar nedeniyle yaşanan işsizliğe ilişkin CHP’nin yapacaklarına ilişkin soruları da değerlendirdi. Öztrak, sığınmacılara ilişkin “Bizim tavrımız gayet net. Biz iktidara gelir gelmez, bir sene içinde davul ve zurna ile Suriye’den ülkemize gelenleri geri göndereceğiz dedik. Emniyet ve güvenliklerini sağlayacağız. Herkes kendi vatanında yaşamak ister. Geri gitmeleri için gerekli ortamı yaratacağız” dedi.

CHP’li Sarıbal ise Elazığ’ın tarım potansiyeline ilişkin konuşarak, “Üç tarafı denizle çevrili yarım ada konumunda olan güzel bir kent. Dünya bundan sonra üç temel ana sekter ile yaşamını sürdürecek. Su, gıda ve enerji. Türkiye Cumhuriyeti devletini kim yönetirse yönetsin bundan sonra tarım ve gıdaya önem vermezse bugün olduğu gibi gıdada dışarıya bağımlı yaşamaya devam edersek bu topraklarda çok daha ağır bedeller olur. Elazığ tarım açısından önemli kent ve etrafı su. Bu bir tercih. Siz Keban Barajı’nın elektriğini alıp birilerini zengin ediyorsunuz. Bu toprakların bu kadar mı vefası yok ki o barajlardan elde edilen paranın bir kısmı alıp götürülmez” dedi.

“YERELDE ÇİFTÇİMİZ KAZANACAK”

Sarıbal, Elazığ’da güneş enerjisinden yararlanarak, tarım topraklarına pompaj sistemi ile suyu götüreceklerini ifade etti. Sarıbal, “50 milyon araziyi sulayabildiğimiz bu ülkede 50-60 milyon daha sulamamız gereken arazi var. Tarımda dışarıya bağımlılığı giderecek, kendi topraklarımızda kendi çiftçimiz ile üretecek, zarar etmeyen bir çiftçi yaratacağız. Kendi insanımızı kendi kültürü ile karnını doyuracağız. BU ülkenin kültürüne sahip çıkarak, yerelde üretim ile yerelde çiftçimiz kazanacak” diye konuştu.

CHP’li Budak, Elazığ’da güneş enerjisi sistemiyle köylerin kooperatiflerine enerji sağlanıp sağlanmayacağına ilişkin soruya yanıt verdi.

Budak, Denizli’nin Bozkurt ilçesinde CHP’li belediyenin güneş enerjisinin tarımda kullanılmasına ilişkin proje hazırladığını anımsatarak, tarımda enerji ve ulaşımın temel girdi maliyeti olduğun söyledi ve enerji maliyetini yenilenebilir enerji ile çözebileceklerini anlattı. Budak, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanıp çiftçiye nefes aldırmamız lazım” diyerek, güneş enerjisiyle elde edilen enerjinin çiftçiye bedava verileceğini söyledi. Budak, Elazığ’ın 650 bin civarındaki nüfusunun yüzde 80’inin kentte yaşadığını hatırlatarak, köylere göç için “Tersine göçü sağlayabilmek için sanayi ve tarım yatırımlarını verimli hale getirilmesi lazım. Verimli hale getirildiği zaman insanlar dönerler ve memleketlerine yatırım yapanlar” diye bilgi verdi.

Öztrak ayrıca, şunları söyledi:

“Ben 2002 yılında, Hazine Müsteşarı olduğumda, şunu gördüm. Bu ülkenin aslında büyük bir potansiyeli var. Doğru ilacı verdiğiniz zaman hemen ayağa kalkar. Dolayısıyla doğru ilaçları vermeniz lazım.

Bütçede her harcamanın bedeli vardır. Bütçe, hükümetlerin tercih meselesidir. Birileri beş tane yandaş müteahhidi tercih eder. Bin tane mevduat sahibini tercih eder, kur korumalı mevduat der, 40 milyar TL’ye yakın parayı altı ayda onların cebine koyar. Birileri de der ki ben bugüne kadar, hakkı yenmiş, hukuku çiğnenmiş herkese sahip çıkacağım, EYT’liye de sahip çıkacağım, 3600 göstergeyi de vereceğim… O zaman birilerinden kesersiniz, birilerine verirsiniz. Bütçe böyle yönetilir.”

Öztrak aynı konu ile ilgili soru üzerine de “Sabahında bu kararla başlarız. Biz bunları vereceğiz diye başlarız, ondan sonra da bir yerden keser, kaynağı buraya aktarırız” dedi.

“ANKETLERDE BİRİNCİ PARTİ OLMAYI BAŞARDIK”

Öztrak, Elazığ’da CHP’nin oy oranının artmaya başlamasının nasıl değerlendirileceğine ilişkin soruya “Türkiye’nin genelinde oy oranımız artıyor. Anketlerde birinci parti olmaya başladık. Daha da ilerlediğimiz günlerde bu oranın daha da açıldığını göreceksiniz. Neden, bizim bir tek derdimiz var. Milletin derdine derman olmak” dedi.

Öztrak, Elazığ’da kapanan fabrikalarla ilgili soruya ise “Şu anda 39 fabrika kapandı. Devletin madencilik tesisleri özelleştirildi, binlerce kişi işini kaybetti. Bizim ön yargılarımız yok. Biz geriye ve ileriye bağlantılı sektörlerde stratejik yatırımcı olarak devleti yeniden görevlendirebiliriz” diye yanıt verdi.

CHP’li Erol, Elazığ depreminin ardından TOKİ’nin yaptığı konutlara ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:

“25 bin konut yapıldı. Devlet ciddi bütçe aktardı. Biz bunu fırsata çeviremedik, kent için çevrilebilirdi. 80 öncesi Elazığ ile algı ‘Elazığ doğunun Paris’i’ydi. Daha sonra şehircilikle ilgili kötü örnekler verildiği için şehir ekonomik, büyüme ve planlı kent gelişmesi olarak doğunun Paris’i olmaktan çıktı enkaza dönülen kent oldu. Elazığ’ın kaçırdı müthiş fırsatlar var. Keban Barajı Elazığ için fırsatmış ama kamulaştırılmayla ilgili alınan paralar şehir dışlarında yenmiş. Elazığ’da gördüğümüz şu, devlet buradaydı ama Ankara oturdu. Her dağ başına bir mahalle kurdular. 25 bin konut. Üç tane Tunceli yapıldı buraya. Yapılan alanlar yalnızca barınma alanı. Yaşam alanı olarak planlanmadı… Biz Elazığ Fırat Üniversitesi’nin aklının kullanılmasını istedi. Üniversitenin arsasını aldılar belediyeye verdiler. Kamunun arsalarını alıp TOKİ’ye verdiler. Cumhurbaşkanı kararı ile riskli alanlar ilan edildi. Ağır hasarlı bina olmasa da hepsini yıkıyorlar. Sonra ‘Banka kredisi ile evini yap’ diyorlar. Bu Elazığ için ciddi sorun. Adam üç bin lira maaş alıyor, 10 bin lira krediyi nasıl versin.”

Öztrak, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirmesine ilişkin soruya “İş başına geldiklerinde, 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu kararı kendisi tarafından da imzalandı. FETÖ ile ilgili olarak güvenlik bürokrasisi kendisini uyardı. Ama bu uyarı dinlenmedi. O dönemin Başbakanlık müsteşarı ‘Bunum bürokratik sorumluluğu bana siyasi sorumluluğu başbakana ait’ dedi. Ondan sonra her şey FETÖ’ye teslim edildi. Sonra o hainler TBMM’yi bombaladı. TBMM’yi ilk açan CHP milletvekilleri oldu” dedi.

“GÖREVİ İHMAL DEMEK, BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL”

Öztrak, Milli Güvenlik Kurulu kararının gereğinin neden yapılmadığını sorarak, “Bugün terör örgütü dediğiniz dünkü ortağınıza karşı neden gerekli tedbirleri almadınız? 15 Temmuz akşamı aziz milletimiz devleti sokaklardan toplamıştır. 251 tane şehidimiz vardır. Bu işin önü arkası aydınlanmadıktan sonra bu şehitlerimizin ruhu huzur bulmayacaktır… Devlet yönetiminde aldatıldım ne demek? Görevi ihmal demek, başka bir şey değil” diye konuştu.

“BU YARAYI KAPATMAK BİZE NASIP OLACAKTIR”

Öztrak, 15 Temmuz sonrası TBMM’de kurulan araştırma komisyonunu raporunun kaybolduğunu kaydederek, şunları açıkladı:

“MİT kime bağlıydı? Başbakan’a bağlıydı. Başbakan diyor ki ‘Darbe istihbaratı zamanında bana gelmedi. MİT müsteşarına sordum, bana tatmin edici cevap gelmedi’. O gün tatmin edici cevabı alamayan başbakan AK Parti Genel Başkanvekilliği koltuğunda oturuyor. MİT Başkanı koltuğunda oturuyor. 

Adil Öksüz bulunana, darbe girişimin siyasi ayağı ortaya çıkana, Yurtta Sulh Konseyi’nin kimlerden oluştuğu ortaya çıkana kadar bu yara kanamaya devam edecektir. Kimse merak etmesin FETÖ ve ortaklarının açtığı bu yarayı kapatmak bize nasip olacaktır.”

Öztrak, Türkiye’de iç savaş tehlikesi olup olmadığına ilişkin soruya “Bir siyasetçi olarak iç savaş tehlikesini tartışmayı hiç istemem. Bizim milletimizin feraseti yüksektir, bizim milletimizi birbirine hiç kimse düşüremez” diye yanıt verdi.

Elazığ’da, CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyetine sorunlarını anlatan taksici, zarar etmemek için tarifelerini yüksek tutmak zorunda kaldıklarını belirtti. Taksici, “Ben normal bir vatandaş olsam bu şartlarda taksiye binecek gücüm yok benim” dedi.

Elazığ’da, CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyetine sorunlarını anlatan taksici, zarar etmemek için tarifelerini yüksek tutmak zorunda kaldıklarını belirtti. Taksici, “Ben normal bir vatandaş olsam bu şartlarda taksiye binecek gücüm yok benim” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti Elazığ’da esnafın sorunlarını dinledi.

CHP heyetinde Öztrak’a; CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve İzmir Milletvekili Atila Sertel eşlik etti.

CHP heyeti Elazığ Terminali’ndeki taksi durağında taksi şoförlerinin sorunlarını dinledi.

Burada bir taksi şoförü giderlerinin yüksek olduğunu dile getirerek, “Giderler, masraflar fazla. Geçen yıl trafik sigortamız 2 bin 800 lira civarındaydı, bu sene 5 bin 200 lira civarında. 2 bin 800’den 5 bin 194 liraya filan çıktı. Bu da kazasız indirimli hali” dedi.

Taksici, müşterileri olsun veya olmasın arabalarının yıllık 35 bin lira gideri olduğunu kaydederek, “Aylık 3 bin lira. Taksimetre bizde açılış 12 lira, kilometre başı 10 lira. Yeni aldık ayarı, 1,5 ay oldu” dedi. Taksici, Öztrak’ın “Masrafları kilometreye dağıtsak ne yapar?” sorusuna; “Bize kilometre başı 3,5 lira filan bir şey kalır. Ama o zaman da bizim iş potansiyelimiz düşüyor. Ben normal bir vatandaş olsam bu şartlarda taksiye binecek gücüm yok benim” yanıtını verdi.

Başka bir taksici de yüksek fiyatlardan dolayı çok tepki aldıklarını dile getirerek, “Yapsak bir dert yapmasak bir dert misali oluyor” dedi.

Elazığ’daki kapalı çarşıdaki bir balıkçı ise Öztrak’a “İş yok. Millet kan ağlıyor. Elektrik, telefonu ödeyemiyor. Ne hale gelmiş. Vay halimize. Zaten bu memlekette almış başını yürüyor. Uyuşturucu, kimyasal, hırsızlık. Önüne ne gelirse. Eskiden Elâzığ dedim mi, Türkiye’nin neresine gidersen git, kırmızı halı sererlerdi. Şimdi Elazığlı mısın, hadi. Vallahi utanıyorum” diye konuştu.

Bir başka esnaf ise CHP heyetine, 5 bin lira gelen elektrik faturasını göstererek, “Perişanız. 5 bin lira elektrik faturası geldi. Bu küçük dükkâna. Bu kadar bir yere. Dolabı kapatmışız” diye yüksek gelen faturaya tepki gösterdi. Başka bir esnaf da elektrik faturasından dert yanarak, “Geçen sene 950 lira elektrik faturası veriyordum, şimdi 4 bin 850 lira. Sistem aynı, yanan elektrik, lambalar, buzdolabı da aynı” dedi.

Bir veteriner ise hayvan ilaçlarına haftalık zam geldiğini açıklayarak, şunları söyledi:

“Haftalık zam geliyor. İşler çok kötü. Durumumuz çok vahim. (Öztrak: Hayvancının durumu nasıl?) El Fatiha’yı okuyun. Bir haftada 10 hayvandan altı tanesi gitti. 10 tane inek varsa altı tanesi gitti.”

Veteriner, Türkiye’nin kalkınması için sanayi ile tarım ve hayvancılığının gelişmesinin gerektiğini kaydederek, “Bir ülke gerçekten süper olmak istiyorsa, şu iki parmak. Burası tarım ve hayvancılıktır, burası sanayidir. Bir ülkenin hayvancılığı yoksa” diye tarım ve hayvancılığın önemine dikkat çekti. Veteriner, bir seminerde İsrailli akademisyenin kendisine “Oğlum Allah size cennet vermiş, o cenneti kullanmasını bilmiyorsunuz” dediğini aktardı.